İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından PKK/KCK silahlı terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında örgüt elebaşı Duran Kalkan’ın 2024 yerel seçimleri öncesi yaptığı açıklamada vücut bulan ve kamuoyunda ’Kent Uzlaşısı’ olarak bilinen ’örgüt mensuplarının metropol belediyelerine sızdırılması’ talimatı verildiği tespit edilmişti. Soruşturmada, verilen talimat doğrultusunda Ahmet Özer’in Esenyurt Belediye Başkanlığı’na yerleştirildiği, belediyelerin terör örgütü güdümündeki firmalara ihalelerin usulsüz olarak verilmesi ve örgüte arka çıkan şahısların personel olarak alımı gibi imkanları kullandığı tespit edilmişti. Özer yakalanarak tutuklanırken, firari Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yalçın hakkında ise yakalama kararı çıkarılmıştı.
“PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DİYENLER EL KALDIRSIN” CÜMLESİNE ELİNİ KALDIRMADIĞI BELİRLENDİ
Soruşturmada, örgütün sözde Türkiye Demokratik Örgütlenmesi yapılanması mensubu olan şüpheli Özer ile süreklilik ve yoğunluk arz edecek şekilde irtibatı olduğu belirlenen 12 şüpheli tespit edilmişti. 12 şüpheliden 6’sının örgütün sözde Halkların Demokratik Kongresi yapılanması delegesi olduğu, içlerinden 1 şüphelinin ise 2022’de Mersin Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın 4. dönem toplantısında “PKK terör örgütü müdür arkadaşlar, ben kaldırıyorum elimi. Buyurun, buyurun kaldıranları bir görsün kameralar. YPG ve PYD terör örgütü müdür arkadaşlar bakın, kameralar iyi seyretsin. Terör örgütü diyenler elini kaldırsın” şeklindeki sözlerinin üzerine el kaldırmadığı öğrenilmişti. Ayrıca 12 şüpheliden 5’inin örgüt lehine süreklilik arz edecek şekilde propaganda yaptığı tespit edilirken, 1 şüphelinin ise örgütsel çalışmaların yürütüldüğü BDP ve HDP Parti Meclisleri içerisinde örgüt adına faaliyetler yürüterek şehir merkezlerinde yaşayan örgüte arka çıkan şahısların aralarında geçen anlaşmazlık, alacak-verecek, aile içi geçimsizlik gibi nedenlerle Türkiye’deki mahkemelere değil de örgüte yakın kurumlarda oluşturulan ’Adalet ve Barış Komisyonu’ isimli yapılanmaya yönlendirdiği, hatta kendisinin de bu yapılanma içerisinde aktif olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilmişti.