Sahte çanta, sahte aksesuar derken son dönemde sahte ilaçlar da gündeme geldi. Fakat sahte ilacın farkı, diğerlerinin aksine kişinin hayatını tehlikeye atması. Öyle ki, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlık uzmanlarını, düzenleyici-denetleyici kurumları ve kamuoyunu sahte ilaçlardan haberdar olmaları konusunda uyarıyor. Türkiye de sahte ilaçların artmaya başladığı ülkelerden biri. Bu sebeple, 5 Kasım 2024 günü, Novo Nordisk Türkiye, diyabet ve obezite tedavisinde kullanılan enjeksiyon kalemlerinin sahte versiyonlarına karşı uyarıda bulunmak adına bir basın toplantısı düzenledi. Novo Nordisk Türkiye Kıdemli Klinik, Medikal ve Ruhsat Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır’ın ev sahipliğinde ve Türk Diyabet Cemiyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva’nın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, sahte ilaç pazarının mevcut durumu ve bunların insan sağlığına etkileri tartışıldı.
Her 10 ilaçtan 1’i
“İnsanlık tarihinin en eski suçlarından biri olan ve hasta güvenliğini tehdit eden sahte ilaçlarlar dünya genelinde artan bir sağlık sorunu” diyerek sözlerine başlayan Novo Nordisk Türkiye Kıdemli Klinik, Medikal ve Ruhsat Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır şu verileri paylaştı: “Bugün küresel sahte ilaç pazarının yıllık 200 milyar ila 432 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. Bu, yaklaşık 150 ülkenin yıllık ekonomisinden daha büyük bir rakam. DSÖ verisine göre, düşük ve orta gelirli ülkelerde tahminen her 10 ilaçtan 1’inin merdiven altı veya sahte olduğu ortaya çıkıyor. Sahte ilaç kullanımı nedeniyle dünya genelinde her yıl 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.”
Avrasya Bölgesi 5.sırada
Bahadır diyabet ve obezite tedavisinde kullanılan enjeksiyon kalemlerinin sahte versiyonlarında ciddi bir artış olduğunu ekledi ve Türkiye’deki mevcut durumla ilgili, “Son 3 yılda baktığımızda sahte ilaçta hem global hem ulusal ölçekte bir artış trendi var. İlaç Güvenliği Enstitüsü’nün (Pharmaceutical Security Institute) verilerine göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrasya Bölgesi dünyada yasa dışı ilaç faaliyetlerinin en yüksek olduğu bölgeler arasında 5. sırada yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de her 3 yetişkinden 1’i obez
Bahadır’dan sonra söz alan Türk Diyabet Cemiyeti Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva ise öncelikle obezite ve zayıflama tedavilerine yönelik tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük talep olduğunu belirtiyor: “Bugün küresel olarak 2 milyardan fazla yetişkinin aşırı kilolu, 800 milyondan fazlasının ise obeziteli olduğu biliyoruz. Türkiye’de halihazırda her 3 yetişkinden 1’i obeziteli, 1’i ise fazla kilolu. Ve ne yazık ki yine bu verilere göre, Avrupa sıralamasında birinci sırada yer alıyoruz. DSÖ raporuna göre, Türkiye, obezitenin en hızlı arttığı ülkeler arasında yer alıyor. Aynı rapor, 2060 yılına kadar global obezite oranının yüzde 70’e ulaşacağını öngörürken, Türkiye’deki obezite oranının ise yüzde 94’e çıkabileceğini gösteriyor. Bu nedenle tedavi sürecinde mutlaka hekim desteği alınması gerekse de, son dönemde obezite tedavisinde doktor kontrolü olmadan eczane harici alınan enjeksyon kalemleri kullanımının arttığını görüyoruz.”
Tansiyon yüksekliği, ellerde titreme
Peki bu sahte ilaçların sağlığımıza etkisi nasıl? Siva, “Denetimsiz üretilen ve zayıflama amacıyla kullanılan sahte ilaçlar toksik kimyasallar, ağır metaller, bakteriler ile kontamine bileşikler, sibutramin, tiroid hormonu, iyot gibi bazı aktif maddeleri, efedrin, amfetamin gibi uyarıcıların toksik ve zararlı dozları dahil pek çok maddeyi içerebiliyor. Tiroid ekstresi içeren bazı sahte ilaçların hipertiroid’e neden oluyor, uzun vadede kemik erimesi, adet bozukluğu, kısırlık gibi pek çok sorunu tetikliyor. Öte yandan, aşırı iyot veya tiroid hormonu içeren ilaçları kullandığı için hipertiroidi gelişen ve bu nedenle başvuran olguların sayısı hiç de az değil. Aşırı tiroid hormonuna bağlı çarpıntı, tansiyon yüksekliği, ellerde titreme, terleme ve aşırı sinirlilikle gelen obeziteli hastalarımın sayısındaki artış, sahte ilaçlarla ilgili durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor” diye konuştu.
Hasta acile kaldırıldı
Siva, son dönemde gördüğü bir vaka örneğini de veriyor: “Bazı sahte ilaçların doğru etken madde yerine insülin içeriyor olması ağır şeker düşüklüğüne sebep oluyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda, sahte enjeksiyon kalemi kullanan bir hasta, kalem içerisinde insülin olması nedeniyle hayati risk taşıyan hipoglisemi (kan şekeri düşmesi) ile acile kaldırıldı. Neyse ki, kurtarılabildi.”
Türkçe ambalaj olmalı
Tüketicinin ilaçları temin ederken nelere dikkat etmesi gerektiğini ise Ömer Buğra Bahadır şu şekilde özetledi: “Sahte ilaçlar sosyal medya, web sitesi gibi yerlerde ya da elden satış şeklinde faaliyet gösteriyorlar. Sahte ürünlerden korunmanın en güvenli yolu, doktor kontrolünde ilerlemek. Ve ilaçların olması gerektiği gibi, yalnızca eczanelerden temin edilmesi. Ayrıca, bir ilacın tek bir fiyatı olduğu konusunda hastaları uyarıyoruz. Farklı platformlarda, daha uygun fiyatlı ürünler cazip gelebilir falat orijinal değiller. Bir de, ambalajların ve prospektüslerin Türkçe olmasına, kalemlerin başlık kalitesine, rengine dikkat etmek lazım. Bunlar sahte ilaçların öne çıkan ipuçları. Biz de, İlaç Sahteye Gelmez kampanyası kapsamında halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz.”